Bilgilendirme Yazıları

Doktorumuzun Yazıları

Doktorlarımızın Yazıları

Anne Sütü Bebeği Enfeksiyonlara Karşı Nasıl Korur

Anne sütününün enfeksiyonlara karşı koruyucu gücü içerisinde bulunan biyolojik aktif maddeler sayesindedir

İmmünoglobulinler

En önemli bağışıklık destekleyici maddelerdir. İmmünoglobulinlerden en önemlisi de salgısal IgA’dır.  Laktasyonun ilk günlerinde immünoglobolinler anne sütünde yüksek miktarda bulunmaktadır. Daha sonra bebeğin bağışıklık sistemi gelişmeye başlayınca anne sütündeki miktar düşmektedir. İlk süt olan kolostrumda ortalama 12 mg/ml bulunurken olgun anne sütünde ortalama 0.5-1 mg/ml bulunmaktadır.  Yani anne sütü ile beslenen bir yenidoğan ortalama günlük 0.5-1 gr/gün salgısal IgA almaktadır. Salgısal IgA antikorları proteolize karşı dirençli olduğu için tüm mide-barsak sistemi üzerinde patojen mikroorganizmaların mukozaya  tutunmalarını engeller.

Laktoferrin

Laktoferrin demiri bağlayıp bakterilerin ve mantarların kullanımını engellemekte, böylece büyümelerini durdurmaktadır. Laktoferrin ayrıca makrofajların aktivasyonunu düzenlemektedir. Laktoferrin bakterilerin dış membran yapısını bozarak bakterileri yok etmektedir.

Nükleotidler

Nükleotidler, nükleik asitlerin oluşumunu sağlamaktadır. Bu da yenidoğanın immün sistem gelişiminin hızlı bir şekilde sağlaması açısından oldukça önemlidir. Ayrıca nükleotidler gastrointestinal mukozanın onarımını, Bifidobacterium sayısının artışını ve doğal öldürücü hücre aktivitesi artışını sağlayarak diyare sıklığının azalmasına yardımcı olmaktadır.

Oligosakkaridler

Anne sütü oligosakkaritleri, anne sütü karbonhidratları arasında yer almaktadır. Anne sütü oligosakkaritleri sindirime dirençli olup, sindirilmeden alt sindirim kanala geçebilmektedir. Kolonda fermante olur , ortamın pH’sını düşürür, kısa zincirli yağ asitleri oluşturur. Böylece anne sütü oligosakkaritleri bağırsak mikrobiyotası için besin kaynağı olarak kullanılmaktadır.  Anne sütü oligosakkaritlerinin üretimi genetik olarak belirlenmektedir.  Annelerin farklı genotiplere sahip olması nedeniyle anne sütü oligosakkaritlerinin profili değişebilmektedir. Bu nedenle anne sütünde bulunan oligosakkaritlerinin çeşidine göre, anne sütünün spesifik enfeksiyonlara karşı koruyucu etkisinin de değişebileceği vurgulanmaktadır. Anne sütü oligosakkaritleri yeni doğanda diyare ve solunum yolu enfeksiyonlarına karşı korumada önemli rol oynamaktadır. Anne sütü oligosakkaritleri prebiyotik özellikleri ile barsak florasında bulunan yararlı bakterilerin çoğalmasını sağlamakta ve böylece yenidoğan sindirim kanalında, patojen bakterilerin kolonizasyonundan bebeği korumaktadır.  Bunların yanında anne sütü oligosakkaritleri reseptör  görevi yapmaktadır. Böylece mikrobiyal toksinlerin ve çok sayıda patojen mikroorganizmanın mukozal tutulumunu engellemektedir. Böylece patojenler sindirim kanalından zarar veremeden uzaklaşmaktadır.

Probiotikler

Anne sütü yararlı mikroorganizmaları içermekte ve bebeğin barsak mikrobiyotasının gelişimini sağlamaktadır.  Anne sütü ile beslenen bebeklerin bağırsak mikrobiyotasında temel olarak Bifidobakteriler bulunmaktadır. Bifidobakteriler barsak sağlığının korunmasında oldukça önemlidir. Bifidobakteriler patojen enfeksiyonlara karşı koruyucu olup bağışıklığın olgunlaşmasını sağlamaktadır. Ayrıca anne sütü ile beslenen bebeklerin feçesinde  Bifidobacterium hücre sayısının mama ile beslenenlerden 2 kat fazla olduğu belirlenmiştir. Mama ile beslenen bebeklerde Bacteroides, Enterobacteriacceae, Klebsiella ve Clostridia sayısı daha yüksek, Bifidobacterium sayısı ise daha düşük olarak saptanmıştır.